Sürdürülebilir şekilde yetiştirilen ahşap, ekonomik ve çevre dostu bir yapı malzemesi olabilirken, nispeten düşük çekme mukavemeti, potansiyel uygulamalarını sınırlar. Bununla birlikte, süper güçlü ahşap yapmak için kullanılan yeni bir kendi kendine yoğunlaştırma teknolojisi sayesinde bu yakında değişebilir. Tek bir ağaç lifi esas olarak selüloz ve lignin adı verilen bir bağlayıcı malzemeden oluşur. Bu karışım, daha büyük bir tahta parçası içinde uzunlamasına uzanan uzun, boş bir tüpün (yani elyafın) duvarını oluşturur. Tüpün içindeki boşluğa lümen denir ve ahşabın mukavemetini sınırlar.
Geleneksel ahşap (resimde) bina yapımında yaygın olarak kullanılmasına rağmen, rolü beklenenden çok uzaktır
Nanjing Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi kısa süre önce yeni bir süreç geliştirerek bu eksikliği gidermek için yola çıktı.
İlk olarak, ligninin bir kısmını uzaklaştırmak için bir parça odun sodyum hidroksit (kül suyu) ve sodyum sülfit karışımında kaynatılır. Daha sonra ahşap bloklar, ısıtılmış bir lityum klorür tuzları ve dimetilasetamid çözücüler karışımına daldırılır. Bu, selülozun (ve kalan ligninin) şişmesine ve lümeni doldurmak için içe doğru genişlemesine neden olur.
Son adım, işlenmiş ahşabın oda sıcaklığında 10 saat boyunca kurumasına izin vermektir. Bu işlemde, ahşap her taraftan eşit bir şekilde içe doğru büzülür, ancak yine de orijinal uzunluğunu korur.
Diyagram, kendiliğinden yoğunlaşan kereste (sağ üst) ve geleneksel sıkıştırılmış kereste (sol alt) arasındaki farkı göstermektedir.
Malzemenin, doğal ahşabınkinden çok daha yüksek olan "ultra yüksek" çekme mukavemetine, eğilme mukavemetine ve darbe tokluğuna sahip olduğu söyleniyor. Liflerin mekanik olarak sadece bir yönde düzleştirildiği geleneksel yöntemlerle sıkıştırılan ahşabı bile geride bırakır.
Ahşabın diğer homojen yoğunlaştırma yöntemlerinden farklı olarak, enerji yoğun bir sıcak presleme işlemi gerektirmez. Teknoloji daha da geliştirildikten sonra, kendiliğinden yoğunlaşan ahşabın bina yapımında ve diğer olası uygulamalarda geleneksel metallere bir alternatif olarak kullanılabileceği umulmaktadır.
Huang Dafang ve Li Jie liderliğindeki çalışma, yakın zamanda Biyolojik Kaynaklar ve Biyoürünler Dergisi'nde yayınlandı.