Duyguların Gücüne Hakim Olmak: Hayatta Vazgeçilmez Kritik Bir Yetenek
Güncellenme tarihi: 57-0-0 0:0:0

Yaşamın her seviyesinde bizim için çok önemli olan bir şey var: duygularımızı yönetmek.

Biri merak edebilir, neden duygularınızı kontrol altında tutmak istiyorsunuz? Sonuçta, bazen sabır sadece kalpteki kızgınlığı arttırır. Tabii ki, bu ilkesiz uzlaşmalar demek değil.

Ancak bazen bu küçük duyguların bizi etkilemesine izin vermemek için uyanık olmalıyız.

Bazı insanların çocukluktan beri şımartılma içinde yaşadıkları, çevrelerindeki insanlar tarafından şımartılmaya alışkın oldukları doğrudur.

Ancak gerçek hayatta, insanlar onları her zaman bu şekilde barındırmazlar. Bu ortamda, öfkesini kontrol edemeyen insanlar, son zamanlarda yolda tanık olduğum gibi gereksiz sıkıntılara maruz kalma eğilimindedirler.

Kırmızı ışığı beklerken bir bisikletli belirdi. Havaların sıcak olması nedeniyle şemsiye ile bindi.

Durdurulduğunda, duyguları nedeniyle arabadan inmeyi reddetti, şemsiyeyi almamakta ısrar etti, bu yüzden sahne kilitlendi. Hem isteksiz hem de kızgın olduğu yüz ifadesinden anlaşılıyor. Sonuçlar hayal edilebilir.

Aslında bu, küçük duygulardan etkilenmeden kolayca çözülebilecek önemsiz bir konudur. Ama o anda duygularını kontrol edemediği ve haksızlığa uğradığını hissettiği için isyan etmeye başladı.

Eğer o kişi daha sonra düşünebilirse, hatasının ne kadar çirkin olduğunu anlayacaktır. Ancak, o zamanki duygular nedeniyle, sadece mağdur hissetti ve sadece kazanmak ya da kaybetmek istedi.

Evet, düşündüğünüzde, çoğu zaman duygularımızı yok eden büyük şeyler değil, önemsemeye değmeyen küçük şeylerdir.

Duygularınız sakinleştiğinde, davranışlarınıza baktığınızda o sırada ne kadar gülünç olduğunuzu hissedebilirsiniz. Bazı şeyler başlangıçta sadece küçük şeylerdi, ancak o zamanki duygular onları harekete geçirdi ve konunun etkisi istemeden arttı.

Bu bana mantıklı bir cümleyi hatırlatıyor: "Bilgeler sorunları çözer, aptallar duygularını dışa vurur, zayıflar kaplanlar kadar öfkelidir ve güçlüler su kadar sakindir." ”

Açıkçası, herkes için duygusuz olmak zordur, ancak hayatta hepimiz duygularımızı kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Çünkü, işler çoğu zaman beklendiği gibi gitmez,

En ufak bir hayal kırıklığında olumsuz duygular tarafından kontrol edilirsek, hayatımız zorluklarla dolu olacaktır, çünkü hayattaki herhangi bir küçük şey hayatta büyük bir soruna dönüşebilir.

Amplifikasyonumuzla, küçük bir şey de büyük bir şeye dönüşebilir. "Duygusal dev bebek" teriminin tanımladığı gibi, duygusal olarak dengesiz olanları ifade eder.

Duyguları her an patlayabilecek balonlar gibidir. Diğerleri istediklerini yapmaz yapmaz, duygularını serbest bırakırlar.

Bu durum sadece kendilerini kötü hissetmelerine neden olmakla kalmaz, aynı zamanda çevresindekileri de etkiler. Bu nedenle, hayatımızda duygularımızı kontrol etmenin önemini anlamamız gerekir.

Bu nedenle, kalplerimizi stabilize etmeli ve kendimize fazla hassas olmamıza izin vermemeliyiz. Aşırı duygusal olmak işleri daha da kötüleştirir.

Olumsuz duyguların üzerimizdeki etkilerinden kaçınmaya çalışmalı ve kötü duyguların kaçınılmaz olduğunu kabul etmeliyiz. Bu nedenle, olumsuz duygularımızla doğru bir şekilde yüzleşmemiz gerekir.

Olumsuz duyguları nasıl düzgün bir şekilde dışa vuracağımızı öğrenmeliyiz çünkü olumsuz duygular ortaya çıktığında, bize her zaman bir şeyler söylemeye çalışır. Bu nedenle, öfkemizin nedenlerini anlamamız gerekir.

Olumsuz duygular sona erdiğinde, biraz ruh araştırması yapmalı ve kendimize şu soruları sormalıyız: Seni ne kızdırır? Kime kızgınsın? Seni bu kadar kızdıran ne?

Bu soruları çözdüğümüzde, öfke nöbetlerinin tamamen anlamsız olduğu durumlar olduğunu göreceğiz. Bu yüzden hayatımızda "duygularımızı kontrol etmeyi" hatırlamamız gerçekten önemlidir.